8 Mayıs 2012 Salı

Hoppala demeye vaktin olmaz.


belki sandığımızdan uzun sürer fakat hepimiz ölücez arkadaşlar.. panik yapmayın iç karartıcı bi muhabbete girmicem öyle şeyleri hiç bir zaman sevmemişimdir.
zaten sınırlı vaktimiz var sorunlarla zaman harcamak aptallığın en büyüğü olsa gerek.
saçma insanların peşinde geçip giden vakit... öylesine üzülüyorumki
tv ye bakmak için ihmal edilen bir hayat veya pc herneyse...
Allah ın her günü gidilen cafeler barlar harcanan onca para korkunç bir eğlence sektörü
15 dk arası bile olmayan semtlerde açlık ve zenginliğin oran kargaşası..

berbat bile diyemeyeceğim kadar ya çok yozlaşmış yada asosyal bir gençlik
korkutucu hepsi açıkcası en kötüsüde herkes yapıcak çok şeyi olduğunu ve yaşıycak çok senesi olduğu fikrine kapılmış durumda bunlardan biride benim sorsanız okyanuslar gezicem hesapta kıtalar dolanıcam.. peheyy.. yarın ölsem?
uğruna çalışıp para kazandığım bilgisayarlar iphone lar benlemi gelicek sanki?
arşiv yapıyorum piskopat gibi bi sürü koleksiyonum var gözüm gibi bakıyorum silmiyorum atmıyorum dokunmuyorum uleyn ölüp gidicem ben çöpe gidicek hepsi.. gitmese nolur benim olmycaklar ki?!

gerçekten berbatmış ya.. biz hiç ölmicek gibi yaşıyoruz orda sıkıntı yok ama yarın ölücekmişiz gibi ahirete falan hazırlanan yok en azından ölmicekmiş gibi yaşayanların arasında ondan yok.

bütün pislikleri gizli saklı yapıp dini göstere göstere yapanlar var bol bol bana düşmez ama direk cehennemlikler. asıl dini gizli yap mübarek pislikte yapma.

neyse zaten pek çoğumuzu vicdanen rahat hissettiren meşhur hesap günü olucak.
unutulmayacak hiçbirşey yok bir gün önce konuştuğunuz insanı unutuyorsunuz
en yakın dostunuz olan insanı canımı veririm dediğiniz insanı silebiliyorsunuz
hayat hertürlü sınıyor.. evlatlar giriyor toprak altına sakatlanabiliyorsunuz..

şükretmeyi unutmayın. hala nefes alıyorken dua edin. hangi dilde ve dinde olursa olsun Allah ın varlığına inanmasanız bile iyi bir insan olun erdemli olun kıstaslarınız prensibleriniz olsun ...

ahlak bütün amellerin yolunu açar. ama işinize geldiği gibi değil. bir tavır vizyon sahibi olarak bakın.

heran hayatımızı kaybedebiliriz sevdiklerinize ailenize zaman ayırın başkalarına iyilik edin. bencil olmayın .. unutmayın öldüğünüzde hiç bir eşya sizinle gelmeyecek.. hiç bir takı size sarılamayacak. annenizi öpün. babanıza sarılın insanları sevin.

3 Mayıs 2012 Perşembe

bir gelmiş bir geçmiş..


bizim zamanımızda başkadıydı.. 89 doğumlu biri olarak 80-90 arası kuşaktanım.
aynı 24 saati bu kadar farklı geçiren bi kuşak daha görmedim.
tabi iphone yoktu malum ip atlardık :)
annem 7/24 balkondan sarkar mahalleye doğru eceeeeeeeee diye bağırırdı..
ve ben 2 sokak ötedede olsam duyar neeeee diye cevap verirdim :)
eve gel hava karardı derdi falan yani baya sohbet ederdik.. bunu sadece benim annem değil
bütün esraların minelerin alilerin ayşelerin anneside yapardı :D kimsede garipsemezdi..

susuzluktan ölürdük ama su içmeye eve gitmezdik gidersem annem salmaz b daha kanunu vardı.
sepet sarkıtırdı balkondan içine su koyup yada direk atardı şişeyi :)
ağaç ağaç tırmanır poşetlerce erik çalardık.. geberene kadar ip atlardık üstüne bakkala gider terli terli dondurma yerdik koşa koşa bahçelerden atlar parklarda çekirdek çitler gene apartmanların önüne gelip 2 dakkada bir araba geçen sokakta istop yada ortada sıçan oynamaya çalışırdık :)

zaman aynı zamandı ama bir gün bir yıl gibi gelirdi.. oysa şimdi uyanıyorum akşam olmuş uyuyorum sabah olmuş markete inmeye halim yok pc önümde telefon sağımda tv karşımda buzdolabına 10 adım.. hayat bu kadar minimalize olmuş teknoloji muhteşem olmasına rağmen kötü.

ama mana bulamıyorum insanların bu kadar kendilerine kapanmalarının sebebi artık ebelemece oynayan 25 yaşında insanlar olamayacağımıza göre oturup fikir muhabbetleri döndürmemiz gerek.
etrafınızda kaç kişi var? değil arkadaş fikir muhabbeti yapabileceğiniz kadar bilgili veya az egoya sahip... kimsecikler yok olanlarda sahte yalan veya uydurma..

çocukluğumu ilk kez özledim hakkaten daha sterilmişiz.

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Cümleten Geçmiş Olsun


Haklısın evet çok seviyorum haddinden haketmediğinden fazla seviyorum seni.
Bağışla yapım bu.. veriyorum kendimi .. sevmeye o kadar hasretim ki
biliyorsun ömrümü hayatımı herşeyimi anlattım sana tane tane parça parça
vaktimiz olsa hiç susmam onuda biliyorsun daha çok konuşur anlatırım kendimi..
ömrüm boyunca şu ufacık seneler içinde aşktan daha kuvvetli hiç bi yaşam görmedim.
daha önemli birşey görmedim.
birine ait olmanın annenin babanın seni sevmesi gibi ama kan bağı olmadan.


sen öksürsen canı yanan bi başkası olmadan...

çok zor haklısın bir başkası için üzülmek ezilmek vazgeçmek uğraşmak...
senelercede düşünsen elime ne geçicek dediğin müddetçe gittiğin yol seni bir yere götürmez...
düşünmeyipte ne yapayım?

hayatıma mı bakayım?
hayatım varmı ki?
bütün herşey senden ibaretken nereye ne yöne gidebilirim?

bir amacın varsa ona bi başkasına kavuşmaksa ondan başka nereye yönelebilirsin?
kiminle konuşursun kafanı ne kadar dağıtabilirsin?
sevgimde nefretimde küçük değildir

bunu bilmelisin buna alışmalısın benim karakterim bunun üzerine kurulu
bunu değiştirmemi bekleyemezsin!!!
ki değişmez...

o giderse bende giderim ki.
bir gün öldüğümde kaprislerimde benimle ölmüş olucak..özlemelerim dayanamamalarım sensizim diye yanan canımda benimle birlikte yok olucak.
ozaman rahatlayacakmısın? oh iyiki yok diyecekmisin oysa ben olsam keşke olsaydı ve kafamın etini yeseydi derdim.
düşününce acıtıyor. ne kadar yaşıycaz? birgün yok olucaz.. ve benim mutlu geçen günlerim inan çok az ...
nankörlük etmiyorum sitem ediyorum sadece senin bir kabahatin yok belki kaç aydır beni tanıyorsun sadece.
ama ben önümüzde uzun seneler var diyip ne seni ne hayatı ertelemek istemiyorum yeterince erteledim zaten.
melankolik bir yapım var düşkünlüğüm malum hem nasıl suya bu kadar hasret olmadım ben. çünkü suyu sevmem.
sevdiğime
duyduğum özlem öyle kuvvetliki beni sarsıpp yeter kendine gel desen de son

nefesime dek yanıbaşımda beklesende ben seni özlerim ki.. kıskanırım mesela.. nefret ediyorum selam verdiğin kızların hepsinden ne olursa olsun gülümsediklerinden. hele o telefonla konuştuklarından vakitli vakitsiz kim olursa olsun.
bana ait ol istiyorum. acı çekiyorum ama sen anlayamıyorsun anlamıyorsun bir gün benim kadar sevebildiğinde beni anlayacaksın.
bazı insanlar sahip olduklarının değerlerini kaybettiklerinde anlarlar...
 ben seni kaybetmeden bunu anlayabildim benim farkım bu sense bunu boşa sanıyorsun.
birgün beni kaybettiğinde dilerim bu gerçekleşmez .. ozaman üzüleceksin ve çok geç olucak.. gönlümün bir kısmı dayan diyor kim elde etmişki herşeyi bir günde diyor sabır diyor
diğer yarım sorguluyor?
değer mi diyor..
herşeye evet hepsine evet peki ya sevgi için ödediğim bedele ???
eğer seni hayatımın merkezinden çıkarırsam tamamından çıkarsın
ve bu beni kahrediyor.. çünkü seni sevmek istiyorum.

evt çok üzülürüm çok ağlarım doğru ama geçer elbet geçer...
senin içinde geçer binlercesine sahip olabilirsin
belki ben senin kadar düzgün bir insan bulamam ama
beni daha çok seveni muhakkak bulurum çünkü seninki sevgi değil...

ve evet belki sende daha güzelini bulursun seni sıkmayanını bulursun başka şeyler muhakkak bulursun ama bu kadar seveni bulamazsın bulursan getir bana o vakit kendi elimle kıyarım canıma veya ne istersen yaparm çünkü o kadar eminim buna. adımın ece olduğundan çok daha fazla eminim.
ne öncekiler nede benden sonrakiler hiç kimse annen bile benim seni sevdiğim kadar seni sevmedi sevemez sevmicek sevemicek.

canımı değil çok daha fazlasını sermeye hazırım yoluna. uğruna bile değil sadece yoluna.
ağır geliyorsa taşımaktan vazgeç her geçen gün senle ilgili milyonlarca hayal ve umut yeşertiyorum gönlümde ben... eğer o ağaçların gölgesinde sarılmak çocuklarımızı seyretmek nasib olmayacaksa vazgeç ..

hep aynı şey diyorsun bunalıyorsun ve bende hep aynı şeyleri işitmekten yoruldum
sevmekten soğudum tam sarılıcak gibi koşarken önüme setler çekmenden yoruldum
yaklaşmaya çalıştıkça ne konuda olursa olsun gerek yok cevabını duymaktan acıdım.
istediklerimi dile getirmekten çekinir oldum.
kaşlarını çatıp ters ters bakmandan yada alay etmenden
gökkuşağı gibiydi gönlümün sana akan renkleri
oysa şimdi
siyah beyaz gri..

çünkü korkuyorum artık birşey demekten kendimi çok iyi tanıyorum çünkü
bana birgün yine gereksiz şimdi dediğinde boşverdiğinde bir kızla telefonda konuştuğunda biriyle bişi yaptığında ve bu yanlış olduğunda sevgimi mühürleyeceğim. ve birdaha seni sevmeyeceğim. azar azar eksiliceksin benden .. uzaklaşıcam senden

karşılaşmayacağız konuşmayacağız görüşmeyeceğiz belki özleyeceğim
çok isteyeceğim aşkım demeyi diyebilmeyi..
ama o zor zamanları atlattıktan sonra yeniden izin vermem
hiç bir allah kulunun beni yeniden incitmesine.
olanı biteni unutmaya çalışıp kafamdan atacağım çünkü başka bir yolum yok.
evlenene kadar seni sevmemem mi gerek sevmiyeceğim ama seninlede evlenmeyeceğim.
çünkü bunun bedeli bu değil.. benim sevgim bunu haketmiyor.
belki ben bi insan olarak kul olarak vatandaş olarak evlat olarak hakediyorumdur ama sevgim haketmiyor.
ve ben aşkı bu kadar hakederken isterken yaşayamayacaksam
ne bir adamla birlikte olup kendimi kirletirim.
nede herhangi biriyle laf olsun diye evlenilirim.
inancını yitirdikten sonra neyin ne manası kalıcak ki?
işte ozaman yaşamıma hayatıma bakarım işte.. çünkü amacım ortadan kalkar..