27 Ağustos 2011 Cumartesi

herşey olduğu gibi kalsa

birbirimizi değiştirmeye çalışmak? neden böyle birşeye ihtiyaç duyulur.. ego mu? sanmıyorum..
üzülmek için bence çok genciz.. sahiden genç olduğumuz için demiyorum.. yaşı yok yani.
99 da da olsanız bence üzülmek için çok gençsiniz.. kimsenin bunu hakettiğine beni kimse inandıramaz

zaman geçer yıllar geçer hayat geçer geçerde geçer.. ne kalır? yaşananlar..
bu yaşananlar eğer hatırlanmak istenen yaşantılardan ileri geliyorsa.. bizi incitenler nereye gidiyor?
aslında bi yere gitmiyorlar ordalar kafamızın içindeler sadece üstlerini örtüyoruz..
sütten dili yanan tüm aşıkların yaptığı gibi yeni sevgililerimize kök söktürüyoruz..
sonunda yine yalnızız...
ben size sölim kasmayın .. istediğiniz gibi birini bulamayacaksınız!
asla öyle bir insan olmycak.. he değiştire değiştire istediğiniz kalıba sokarsınız o ayrı onada ben insan demem.!
yanisi.. sevdiğiniz insanı normlarınız uğruna harcamayın bilakis sahip çıkın.. yada yalnız ölün karar sizin.
ben mi napıyorum? ben akışına bırakıyorum.. en güzeli değiştirmeye çalışmadan ve değişmeden tevazuyla yaklaşıyorum... belli bir paydada buluşmak dileğiyle.. buluşamıyorsak zaten kavuşamayız
:)....

bu yazının bi ana düşüncesi yok.. esen kalın :) ramazanın ortasında çokta akıl vermeye eleştirel girmeye lüzum yok.. akıl fikir sahibi insan zaten ne yapması ne yapmaması gerektiğini bilen insandır.. kimi zaman müşkül duruma düşeriz o zaman bir el bize yol göstersin yardım etsin elbet isteriz bunda hayıflanıcak bir yan yok.. fakat alışkanlık haline getirmemek kendine yetebilecek yazılıma sahip olmak en güzeli.. o yüzden üzülmek için çok genciz.. üzülmemeye özen gösterin boşverin.

Hiç yorum yok: