24 Kasım 2010 Çarşamba

Şans Mühendisi Olmak


2010 yılının son demleri 2012 yi iple çekiyorum, bakalım mayalar mı haklı çıkıcak, kendi zamanlarına göre baya da bir yazmışlar oysa, şimdi bana internetsiz ,bilgisayarsız taş,toprak,suyla yapabileceğin kadar uzun b takvim yap deseler milyon yıllık bişe yapamam, zaten eminim yapamayacak olmam bi yana üşenirim onu yapmaya :) kim uğraşcak canım, hem yaşayan kendinden bi öncekisini bilsin yeter ozaman kendi yılınıda bilir yani,
bitmedi gitti çocukluğumdan beri şu dünyanın sonu muhabbeti,
valla eskiden allah korusun falan diyorlardı şimdi amaaaan kopsada kurtulsak diyor insanlar, :)) bi 50-100 yıl sora kim bilir ne derler, tabi o kadar yaşarsak, küresel ısınma flan her taraftan demoralize oluyoruz :)
konu sıkıntısı çektiğimi düşünenler olabilir, gerçi çekiyorum
çünkü en nihayetinde benden başka okuyucum yok gibi geliyor, olsun ben yinede yazıyorum, kendimi rahatlatmak için değil, onun için tuttuğum bi günlüğüm var zaten, buraya yazmamın sebebi yazmayı sevmek. ha bide okumayı seven biri veya birileri bulursam ozaman tam ballı kaymak :)
kısmet diyesim geldi bak şimdi :) gene nene ağzı konuşmaya başladım, acaba başka dillere demi el atsam?
niye beni kimse sallamıyo yahu, yooo pes etmek yok ecixim,
sanmıyorum ama b gün b çocuum flan olursa en kötü al oku die ona dayatırım :D oda geç gelen bi tatmin olur benim için,
ki kendi ülkemin şartlarında oda bana koymak, daha çocukluktan geç gelen mutluluklara(ve kısa) alıştırılarak yetiştiriliyoruz :) hayat biyolojik olarak bitme evresine girdiğinde ,psikolojik olarak mutlu olan bir millettir Türk milleti, gene şaheser kıvamında bi cümle çıktı beynimden, ama gene kuru kuru kendi kendimi tebriklerken buldum kendimi, bir kedim bile yok dicemde var ama uyuyo, kadeeer, kısmet

Hiç yorum yok: